22.12.10

Noel Hakkinda Hersey...

 Su Hollywood filmlerinin gözü çıksın. Onların yüzünden ormanda vs her an sapık bir seri katil çıkabilir diye yürüyüş falan yaparken arkamıza bakma manyağı olduk. Bir de onların yüzünden noel’i şöyle birşey sandık ; bahçesi bembeyaz pamuk karlarla kaplı evde şömine harıl harıl yanar, evin tavani kadar yüksek bir noel ağacının altında dizi dizi kocaman hediye paketleri sıralıdır. Bütün ev halkı sabah yüzlerinde güller açarak uyanmıştır. Herkes uzun yumuşacık kazakları, rahat kot pantalonlarıyla mutfakta yemeği hazırlamaya yardım eder. Yemek de yemektir hani o nasıl nar gibi kızarmış bir hindidir. O hindi keserken de dağılmaz ayrıca. Herkes gün ve gece boyunca güle oynaya şakalaşarak yemek yer, oyunlar oynanır. Bir mutluluk bir mutluluk... Dong film bitti gerçek hayata dönelim. Öyle bir aile ve öyle bir noel yok arkadaşlar. Varsa söyleyin topluca nüfuslarına geçelim şöminelerinde kestane patlatırız hep beraber . Noel hakkındaki gerçekler şöyle ;
Evet kar yağmış ve evin etrafı bembeyaz olmuştur ama o karı garajın girişinden kim atacak ve yolu açacaktır genelde ilk tartışma böyle çıkar. Evde şömine vardır var olmasına da evin annesi çok tütüyor, perdelerini sarartıyor diye şömineyi kullanıma 20 yıl önce falan kapatmıştır. O kocaman noel ağacı evin kapısından girmez onun için de mümkün olan en cüce noel ağacı alınmıştır. Zaten ağaç kapıdan girseydi bile iğneleri çok dökülüyor diye yine evin annesi kıyameti koparırdı. Öyle ailecek mutfağa falan girilmez. Siz mutfağında ayağının altında bir sürü ıvır kıvır insan dolaşmasına izin veren kaç kadın gördünüz? (varsa haber verin de arkadaşlık etmiyeyim mutfakta yardım edeceksem ne anladım yemeğe davetli olmaktan?) Zaten bu saatten sonra noel mönüsüne heyecanlanmak da kalmamıştır. "Üfff bu sene ne pişirsek?" geleneksel stresinin ardından genelde her sene aynı mönü hazırlanır. Pişirme gerektirmediği için başlangıç ya somon füme ya da kaz ciğeridir. Hindi mindi yoktur. 7 saat kim bekliyecek fırının başında? Zaten o hindi keserken liğme liğme olur hiç de güzel gözükmez. Noel hediyesi geleneği de 15 sene önce aile meclisi ortak kararıyla ortadan kalkmıştır. "Her sene her sene ne hediye alacağımızı bilmiyoruz çok anlamsızzzzzz". Ama mutlaka aileye yeni giren bir saftirik (bkz bu satırların yazarı) gaza gelip ilk noel’inde herkesi hediye manyağı yapar. Ilk noelim çekirdek aile dışındaki aile fertlerinin de davet edildiği bir noeldi.”D” nin tek kuzeninin o zaman 3 yaşında bir çocuğu vardı. Hala var da 3 yaşında değil tabii artık. Neyse ben çocuklar ve vurmalı müzik aletleri konusunda tecrübeli olmadığım için tutup çocuğa bir oyuncak müzik aleti getirmiştim (aileye yeni giriyorum yağ çekeceğim tabii). Noel gecesini beyin püresi olarak tamamladık haliyle. Benim suçum olduğundan süpheleniyorum, ailenin o kısmı ilerleyen yıllardaki noel yemeklerine bir daha davet edilmedi. Noel günü, gecesi bütün gün aynı evin içine hapsolmuş yetişkin aile bireyleri arasında mutlaka gerginlik çıkar, herkes birbirine laf sokar, eve gidince karılar kocalarını yer. Iyi niyetle oyun oynanmaya mutlaka çalışılır ama ya biri oyunu bir türlü anlamaz ve herkesi sinir eder ya da fazla akıllı geçinen bir bacanak, bir eniste falan birileri sürekli hile yapar yine herkesi sinir eder.
Simdiye kadar bir sürü ülkede noel geçirdim. En havaya girilemeyeni Afrika’da geçirilenler haliyle. Sıcaklık 45° ve zavallı süpermarketin güvenlik görevlisine hatır hutur kumaştan noel baba elbisesi giydiriyorlar, bir de Afrikalı adamcağıza –gerçekçi görünsün diye- beyaz sakal takıyorlar. Al sana noel baba. Adamcık o keçe elbisenin içinde sıvı kaybından can verecek, ne o 3-5 avrupalı bebeye noel atraksiyonu yapılsın! Bir de Afrika'da eylül ayından itibaren herhangi bir hizmet karsılıgı sizden bahsis koparabilecek bütün is kollari "Madame mutlu noeller" demeye baslıyor. Sitenin güvenlik görevlisi kapıyi açıyor "Madame mutlu noeller". Trafik polisi yolu kesiyor "Madame mutlu noeller". Dilenciler bile "Madame mutlu noeller". Kardesim siz noeli hicri takvime göre mi kutluyorsunuz aylardan daha eylül!!
Isviçre’de noel günü yalnız olanlar için çok depresif. Heryer ama her her heryer kapalı. Herkes evinde ailesiyle. Ailesi olmayan da kısa yoldan bileklerini kessin o zaman. Yalnız bu dediğim acı ama gerçek noel zamanı intihar oranları yılın en yüksek rakamlarını buluyor. Bence bir kanun çıkmalı her aile; ailesi olmayan bir kişiyi evine almalı noel günü. Hani noel böyle sevgi, kardeşlik falan günü ya o bakımdan…
Bizim ailenin noel kutlamaları dogal olarak "D"nin anne ve babasının evinde. Onların isimleri Pamukbaba ve Pamukanne. Pamukların evinde noel kutlamaları laik bir ortamda geçiyor. Öyle 4 hafta önceden her pazar bir mum yakmak, Isa'nın dogumunu canlandıran kresler almak falan yok. Dolayısıyla bunları sormayın bilmiyorum en fazla kafadan atarım o da ayıp olur. Yalnız pamukların evinin de noel kuralları var. Asla ve asla noel ağaçlarına plastik ışık asılmıyor örnegin. Gerçek mumlar takılıyor. Geçen sene bir izzet bir ikram ilk defa noel’i bizde Paris'te kutladık. Günlerce her sorduğum satış görevlisinin “dünyadan habersiz yabancı” bakışları altında ağaca mum takacak bir düzenek aradım. Meğer burda yangın tehlikesi yüzünden onu yasaklayan bir kanun varmış iyi mi ? Az daha noel’i gözaltında geçirecektim.
Neyse uzun yazdım yine dayanamadım bana müsade noel’i geçirmek üzere pamuklara dogru yola çıkıyoruz. Dönünce görüşürüz…

PS: Yukarıda yazdığım çocuksuz ailelerin noelidir. Sonra kızmayın vay efendim bizim evde öyle degil diye. Eminim ki çocuklu aileler böyle kutlamıyor, çocukları hediye manyağı yapıp sonuna kadar şımartıyordur onları tenzi ederim J

1 comment:

  1. canım mutlu noeller, Dye ve pamuklara selamlar özellikle de Pamukbaba'ya hala düğünde yaptığı Pinar Pinar diye bizi ağlatan Türkçe konuşmayı hatırlıyorum. bir ara da onu yazsan. sevgiler,

    ReplyDelete