23.6.11

Peki Ya Kültürler Catışırsa?

Biz "D"yle 10 senedir beraberiz. Ne yalan söyliyim şu 10 senede hiç mi hiç kültür karmaşası yaşamadık (Serdar Ortaç şarkılarının yabancı bir dilde meali dışında)

Hatta en başından beri "ama 2 ayrı ülke, 2 ayrı kültür birbirinizin dilini bile konuşmuyorsunuz nasıl olacak" diyen çok oldu ama dil bile zamanla öğrenildi, o bile mesele olmadı.

Üstelik zamanla mesafeli, disiplinli ve pragmatik bir Isviçre ailesi olan "D"nin ailesini salya sümük "sizi çok özledik" diye birbirini arayan, kanepede elele oturan yapışık -ben diyeyim akdeniz siz deyin oryantel- bir aileye bile çevirdim alimallah.

Ilk kültür karmaşamızı ikimiz de hayretler içinde kalarak bu hafta yaşadık ki olay şöyle gelişti.

Bizim pamukbaba (yeni başlayanlar için "D"nin babasına pamukbaba diyoruz çünkü hem pamuk gibi bir kalbi var hem de saçlar bembeyaz bulutlar gibi) bu hafta yaralandı. Pamukbaba 73 yaşındadır ama gençliğinden beri kürek çeker ve hala haftada 3 gün hergün gölü tek başına kürekle geçer. Bir de yıllardır kanka oldukları bir kürek takımı var. Içlerinde en genci pamukbaba çünkü hepsi 80+. Bu şen delikanlılar kürek takımı her sene bir nehir teknesi kiralayıp Fransa'da bir nehir seçip baştan sona geziyorlar. Gezinin amacı tabii ki navigasyon falan değil, kadınların dırdırı olmadan bütün yasaklı/zararlı yemekleri yiyelim, şarapları da götürelim.

Iste bu seneki geziyi yaparken geçtiğimiz hafta pamukbaba en genç olarak atlayıp gemiyi iskeleye bağlayım derken ters basıyor ve topuğunu kırıyor. Hemen arkadaşları ambulans arıyor, bu da gezilerine ayrı bir heyecan kattığı için güle oynaya ambulansla hastaneye gidiyorlar. Işin benim için garip kısmı da burda başlıyor ki bizim bunlardan ancak 48 saat sonra haberimiz oluyor, "D"nin annesi de zaten hemen o gün öğrenmiyor. Bu arada pamukbaba hemen ameliyat olur akşamüstü de hastaneden çıkar ve gezinin geri kalanını kaçırmaz hesabında olduğu için Isviçre'ye gitmek istemiyor beni burda ameliyat edin diyor Fransız doktorlara. 73 yaşında bir adam yabancı bir ülkede genel anesteziyle tek başına ameliyat olacak ve aileden kimse de yanına gidelim demiyor! Benim için kültür çatışması budur arkadaşım.

Bu olayın sizin ailede birinin başına geldiğini düşünün o hastane isterse patagonya'da olsun kapısına kamp kurmaz mıydınız yahu? Üstelik dolma, börek her türlü teçhizatla. Bir de hemen başhekimin bir tanıdığı bulunmaz mıydı? Refakatçi çizelgeleri hazırlanmaz mıydı? Konu komşu, eş, dost, akraba kulaktan kulağa haberdar olmaz mıydı? 

Doktorlar sonunda pamukbabayı öyle fırt diye hastaneden çıkamayacağı konusunda ikna ettiler. Isviçre tabii vatandaşının durumuna o vatandas türkücü olmasa da sahip çıkan "tuhaf" bir ülke olduğu için hemen tam teçhizat bir ambulans gelip pamukbabayı fransa'dan aldı. Hatta Fransız hastane ekibi çıkıp Isviçre ambulansını uzay aracı görmüş gibi incelemiş bizim 80+ şen delikanlıların havası da olmuş. Zaten pamukbaba da ameliyattan falan bahsetmiyor sadece ambulansın nasıl cool olduğunu anlatıyor. Bir de tek derdi narkoz falan değil de yaşlı arkadaşlarının arabasını tek parça getirip getiremeyeceğiydi.

Simdi evde. Yaramaz çocuğa 3 ay hareket yasak. Ama ameliyatta yanında kimse var mıydı derseniz tabii ki yoktu. Eve çıkınca bize kimse haber verdi mi derseniz tabii ki vermedi.

Kültür çatışması da bence budur başka da birşey değildir. Yarın öbür gün düşersem falan da gelmezseniz dünyayı da başınıza yıkarım haberiniz olsun da ona göre...