9.10.14

Gitmek, Kalmak ve Kusmak Üzerine

Dağın tepesinden köye inen patikanın kenarında banklar var. Bir tanesinde Andrea kalp Simon yazıyor. Kalbin ortasından ok geçmiş. Ne yaratıcı (!) Patika kenarındaki bankları sahiplendirmiş köyün belediyesi. Yenilenmesini üstleniyorsun, üstüne adını yazıyorlar.

Alp dağlarında bir yerdeyim. İnsanlar, kendilerini kurtarmışlar, çocuklarını kurtarmışlar, geleceklerini kurtarmışlar, hayvanlarını ve ağaçlarını kurtarmışlar bir tek patika kenarındaki bankları kalmış kurtaracak.

Andrea ve Simon'un banklarına kusasım geliyor, kalbin tam ortasından geçen okun üstüne üstüne... Üzüldüm mü, endişelendim mi kusarım ben. Kimi ağlar, kiminin migreni tutar, kimi yemek yer, kimi yemeden kesilir, ben kusarım.

Epeydir memleketten uzakta kusasım var işte hep böyle. İçi boşalmış bir sırt çantasına benzeyene kadar, çizgi filmlerde yam yassı olan karakterler gibi içimi boşaltasım var.

Çok oldu uzağa gideli, o kadar çok oldu ki dünyanın her yerinden "gidenler" tanıdım ve tanıdığım "gidenler" artık tanıdığım "kalanlar"dan daha çok.

Gittiğim için mızmızlanma hakkım yok diyorum, "kapağı atmışsın işte, sus" diyor birileri. Ne ayıp! Onlara kızıyorum, gittim diye üzülme hakkım yok mu benim diyorum kusasım geliyor. Çünkü bazen gitmek mi daha zor kalmak mı karar veremiyorum.

Andrea ve Simon'un aşkına kusmak istediğim için de kendime kızıyorum sonra. Onların ne suçu var benim ülkemde insanlar birbirini sevemiyor, bir arada yaşayamıyor, geçmişten ders alamıyorsa. Doymayan, hırslı, öfkeli ve arsız savaş lordlarına "yeter" demeyip genç insanları kurban vermeye devam ediyorsa insanlar benim ülkemde Andrea ve Simon'un suçu ne? 

Ama işte, benim ülkemde genç çocuklar bir ağacın gövdesine kargacık burgacık 2 harf, ortalarına da bir kalp kazıyamadan ölüyor ve Andrea ile Simon bunu bilmiyor. Ama  işte ben "insanlar ölmesin, çocukların gelecekleri (her anlamda) ellerinden alınmasın" diye endişelenirken Andrea ve Simon'un "bilmemesine" kızıyorum, tek dertleri bir patika kenarı bank olursa tabii ki kızarım da kusarım da. 

Koca dağlar var karşımda, biz yokken de vardılar biz gidince de olacaklar, kimiz ulan biz kıytırık ortalama 70 yıllık (şanslıysak) ömrümüzle? Bize mi kalacak oğlum buralar, size mi kalacak? Kusarım böyle memleketin ızdırabına, tam ortası nereye geliyor bu ülkenin, açın haritayı gösterin bana, Andrea ve Simon'un bankına kustuktan sonra oraya da kusucam, yetti be
(Delirerek sahneyi terk eder)