29.4.11

Oyunlu-Oyuncaklı Böyle Olur Isviçreli'nin Dügünü

Dügünler konulu yazı dizimize hosgeldiniz seker arkadaslar. Kraliyet dügünü de tam üstüne geldi daha bir anlamlı oldu konumuz. Ama yani o kraliçe hala dipçik gibi oturuyor ya o tahtta Charles'ı falan gömer yani söyliyim.
En son isviçre dügünleri diyorduk hatırlayalım. Güzel ülkemin "yaratıcı" dügün organizatörlerinin sandıgının aksine Isviçre'de dügünlerde milka inekleri esliginde çikolata dagıtılmıyor. Öyle dügünler gördüm ki çikolata dagıtılsa en azından çikolata yedik der kâra geçmis olurduk o ayrı.

Simdi tipik bir Isviçreli dügününde bir kere 2 tip davetiye oluyor. Davetlilerin tırıskadan olanları sadece kilise, ve ardından verilebilir de verilmeyebilir de olan kokteyle davet ediliyorlar. Ben Tûrk kafamla çok bozulurdum mesela bilsem ki asıl parti ve yemek kiliseden sonra ve ben ona davetli degilim, "dagıtırım uleyn" diye içer içer olay çıkarırdım kilisenin bahçesinde. Neyse ki sevilen insanlarız etrafımızda simdiye kadar hiç kilseden sonra hadi eyvallah deyip yollarımız ayrılmadı diger davetlilerle. Bir de tabii isviçreliler gerçekçi ve pragmatik insanlar, öyle vay ben sana küstüm çünkü kaynımı çagırmadın triplerine girmiyor kimse.
Tırıskalar gittikten ve de asıl mühim çekirdek kadro biz bize kaldıktan sonra yemek ve parti kısmı baslıyor dügünlerin.

Isviçreliler bizim gibi kıvrak ve kapı gıcırtısında ceketi hoop beline baglayıp yandan yandan dansederek piste kaynayan bu arada da ölümü gör oyna diye birbirlerinin kolunu paçasını çekistirmek suretiyle birbirlerini sakat bırakan mizaca sahip bir halk degiller. "D" mesela dansederken vücudun altı da üstü de birbirinden bagımsız sabit durabiliyor. Dolayısıyla çalsın sazlar oynasın kızlar, sabaha kadar dans ortamı olmuyor. Ama onlar da ne yapıyorlar? Oyunlar oynuyorlar! Cok sevimsiz bu oyunlar bak yeminle. Her dügünde efendim damatla geline komik sorular soralım onların sırtı birbirine dönük olsun, her soruya birbirlerinin cevabını görmeden evet veya hayır pankartları kaldırsınlar, cevaplari birbirini tutmasın ve biz gülelim oyunu. Sonra gelinle damat bir kartonun üstünde dansetsin, o kartonu dans boyunca kıvıralım küçülsün en sonunda tek ayak sıgacak kadar kalsın, damat gelini kucagına alsın ve düssünler biz yine gülelim oyunu. gelinle damat aralarında bir balonla dansetsin sonra o balon patlasın biz yine anıra anıra gülelim oyunu. Böyle sevimsiz sevimsiz uzayıp gidiyor. Gelinle damat da palyaçoydu çünkü siz gülün diye o kadar masrafa girip dügün yapmıstı.Tekrar söylüyorum ben olsaydım o balonları da pankartları da yedirirdim en çok gülenlere.

Bir dügünde "D" best man idi. Ben de best man'in partneri kontenjanından kıvırta kıvırta en iyi yerden tören izleyecegime office boy oldum ola ola. "D" de böyle bir lordluk potansiyeli var bütün kibar isler ona bütün kan ter içinde amele isleri de bana düser. Gelinin bas nedimesi de gelinin en yakın arkadasıydı ve onun da esi Bern'in koooskoca cinayet bürosu sefiydi. Böyle cool, ciddi bir adam. Adamın isi katilleri yakalamak ama o da es durumundan office boy oldu tabii. Bizimkiler 1.sınıf davetlilerle beraber resmi nikahta klink klink diye sampanya tokustururken biz koskoca baskomiserle rüzgarda savrula savrula nikah sonrası kokteyl için balon üfleyip tekne dekore ediyorduk -ki tahmin edersiniz arada almanca ve türkçe küfürler esliginde. Giyinmisim de sıksıkırdak deli gibi rüzgarın altında blair cadısına döndüm.

Yine de ona ragmen bir dügünde de ne milka inegi, ne köylü kız ne de yodel grubu gördüm arz ederim.

Not: haftaya Afrika dügünleri