2.12.10

Chicken Translation

Evinden barkindan uzak (Red Kit sirtini kameraya döner ve günbatimina dogru yol alir) yasamanin bir yan etkisi de sürekli birseyleri baska bir dile cevirme zorunlulugu. Okulda ingilizce ögretemenimiz « türkce düsünmeyin, türkceden çevirmeden konusun » demisti. Kolaydi çünkü. Özellikle ani cevap verilmesi gereken panik durumlarinda insanin agzindan küt diye saçma sapan çevrilmis, çevrildigi dilde hiç anlami olmayan birsey çikiyor. Ilk tanistidigimizda her telefon konusmasinda « D »ye « napiyosun » diyordum. Bizdeki "naber" anlamini bire bir ingilizceye çevirip. O da meger çok kizarmis ajana bagladigimi zannedip. Iletisim kazasi böyle birsey iste tahtalara vurun…
« D » temel fikrasi meraklisi, bir de kötü eller havaya türk popu. Bunu yazdigim için kizmaz çünkü zaten utanmiyor bu durumdan, onu taniyan herkes de hangi sarkicilarin –ay isim vermeye elim varmiyor – takipçisi oldugunu çok iyi bilir. Ama problem su ki « D »nin türkçe hakimiyeti ne temel fikralarina ne de pop sarkilarinin sözlerine yetisiyor. Eh buyurun size bir çeviri sorunsali. Hodri meydan, en baba çevirmen bir Serdar Ortaç sarkisini bastan sona ve de dinleyene anlam ifade edecek sekilde çeviremez. Ben kendi ana dilimde sarkinin ne dedigini anlamiyorum ki baska dile çevireyim ! Denemek ister misiniz ? Poset diye bir sarkisi var, yaziyi okumaya ara verip internette bulup bastan sonra dinler misiniz su an ? Dinleyip geldiyseniz söyleyin simdi bana sözleri dinlemeye baslayinca bir önceki dörtlügü aklinizda tutabildiniz mi ? Peki sarkinin ana fikri nedir ? Yaaaa söylemistim di mi ?  
Cok uzak görünen dillerin bazi noktalarda birbirleriyle nasil ayni mantikla kurulduklarini görmek çok tuhaf. Gana’lilarin « twi » dilinde –Gana’da 79 farkli dil konusuluyor – çisim geldi diyorlar mesela. Dillerin olusumu, gelisimi o dilleri konusan toplumlarin gündelik ihtiyaçlarina falan baglaninca ilginç baglantilar kurulabiliyor haliyle. Geleneksel Afrika dillerinin hiçbirinde sayilar yok örnegin. Bir Senegalli « wolof » dilinde konusurken konusurken fransizca saymaya basliyor. Sayi saymaya neden ihtiyaçlari olmamis aklima bir çözüm gelmiyor. Hiçbirsey saymasan 4 kisilik bir aile için bu aksam kaç patates pisirmem lazim diye sayarsin en azindan. Fransizlar sayilari karmasiklastirmak için ellerinden geleni arkalarina koymamislar. Fransizcada « 80 » demek icin « 4 kere 20 » demeniz gerekiyor. « 95 » için ise « 4 kere 20 arti 15 ». Hal böyle olunca birisi hizli hizli telefon numarasi söylerken kafadan çarpim tablosu hesaplamak gerekiyor. (Isviçreliler ve Belçikalilar bu konuya kil kapmis olmali ki efendi gibi 70, 80, 90 rakamlari için kelime üretmisler ama tabii Fransizlar onlarla ciddi dalga geçiyor) Zaten içimden bir ses diyor ki, fransizca modern haline getirilirken bir grup aksi, mutsuz ihtiyar bir masanin etrafina toplandi ve “ ne yapsak da bu dili zorlastirsak da yabancilari birak kendi vatandaslarimiz bile düzgün fransizca ögrenebilmek için helak olsalar hatta ögrenemeseler sonra da biz onlari karsimiza alip dalgamizi geçip havamizi bulsak” konulu bir sempozyum düzenledi. “Pardon küçük bir aksan mi duyuyorum acaba? Ehehe”
Yazinin basligi “Chicken Translation” . Hepiniz biliyorsunuz tabii sahil kentlerinden birinde bir piliç çevirmecinin Türkçe – Ingilizce sözlükten bakip yaptirdigi afisi. Hakikaten seker komik pek de güldük hepimiz. Ama su ahir ömrümde ne agzini yaya yaya, “r” harflerini yuvarlaya yuvarlaya Ingilizce konusan ama sonra da “my pee came” diyen arkadas duydum ben o da bir baska gerçek tabii…

3 comments:

  1. tatil öncesi pek şahane döktürülmüş yine =)

    ReplyDelete
  2. "Denemek ister misiniz ? Poset diye bir sarkisi var, yaziyi okumaya ara verip internette bulup bastan sonra dinler misiniz su an ?"

    Bizim denememize gerek kalmadı, Serdar Ortaç Poşet şarkısının coverını kendi yapmış durumda. Trash You, şarkının adı. Ayrıca Serdar Bey, coverlarında İngilizce dışında pek de populer olmayan dilleri de kullanıyor. Buyrun Litvanca Serdar coverları:

    http://litvanya.blogspot.com/2011/09/serdar-ortac-ft-sezzy.html

    ReplyDelete