30.1.11

Bi Güneşimden Kaçsanız..

Coconut Groove-Elmina Liman Sehrinde
Geçenlerde bir araştırma  yayınlandı. Fransızlar en depresif milletmiş. Bir de konuyla alakasız ama aynı zamanda Avrupa’da en çok tavşan gibi üreyen milletmişler. Üreyip üreyip sonra da « bu krizde bu kadar çocuğa nasıl bakıcaz gari » diye depresyona giriyor olmasınlar ? Üreme konusunun doğruluğunu teyit edebilirim. Evimiz hergün daha da kalabalıklaşan bir çocuk parkına bakıyor çünkü. Neyse ama asıl konumuz bu değil.

Fransızların depresyonunu kısmen « güneş ışığı eksikliğine » bağlıyorlar. Bangır bangır haberlerini yaptılar geçenlerde. Hemen üstüne solaryum salonları reklam vermeye başladı tabii « sağlığınızı düşünüyorsanız hemen solaryum seansı ayırtın ! Güneş Pıtırcığı Solaryum Salonu konusunda lider » vs vs diye. Aman sağlığınızı düşünün tabii. Cilt kanseri mi? o ne?
Biz Afrika’daykene söylemesi ayıptır böyle 4 mevsim güneş, dört mevsim deniz-kum, elimizde margaritalar ohh tropik hayat ne rahat tadında yaşıyorduk. Öyle olunca da insana bir şımarıklık geliyor. Amaaaan bu ne böyle canım hep güneş hep güneş! Yağmur yağsın!. Kışlık kıyafetlerimi özledim bennnnn!... Salak mısın senin IQ’un kaç çocuğum derler adama. Kışlık kıyafetten başka özleyecek şeyin yok mu be?
Gana'daki plajimiz Kokrobitey
Gana ve Fildişi Sahili eylem boylamlarında kış mevsimi yok. Kıytırık bir yağmur mevsimi var. Onda da işte 2 ay falan hava biraz kapıyor. Hergün bir kere yağmur foşurduyor iri iri. Hava kapkaranlık oluyor ama o da 1 saat sonra geçiyor. Bu yağmur mevsiminin güzel tarafı sabahları boncuk terler gözünüze girmeden terasta kahvaltı edebiliyorsunuz. Ama öğleden sonra yine insan nemden yapışıp kalıyor. Bir de böyle sürekli üşüyen sipsi arkadaşlarınız (vardır ya böyle ne cam ne klima açtırırlar -boyunlarına vuruyor diye - siz orda sıvı kaybından can verirken) illa akşam yemeklerini terasta yiyelim diye tutturunca daha az acı çekiyorsunuz hava 2° serinlediği için.
Işte o zamanlar « D » ve ben eve gelip klimayı sonuna kadar açıp perdeleri de kapatıp kış gelmiş üşüyormuşuz gibi yapıp beynimize feyk atardık. Kemiklerimiz 5 yıl içinde öyle bir ısınmış ki jelibon   kıvamına gelmişler resmen. Neyse biz o soğuk istiyoruz gazıyla bir taşındık gerisin geriye Avrupa’ya, ilk birkaç ay yaka bağır açık yaradana sığınıp geziyoruz. Karmış yağmurmuş hiç gamımız değil. 3. Aydan itibaren kulak memesi kıvamındaki kemikler original haline dönünce aldık boyumuzun ölçüsünü. Simdi yine perdeleri kapatıp bu sefer elektrikli ısıtıcı açıp Afrika plajı hayalleri kuruyoruz. Haaaa bir de biz yazlık elbiselerimizi özledik yahu !





eski güzel günesli günler ahh ahhh


1 comment:

  1. Biraz da bu taraflara gelin, tropikal iklim özleminizi giderin Pınarcığım:) Guatemala'dan sevgiler!

    ReplyDelete