29.3.11

CSI Abidjan

Iste böyle internet cafelerden yazıyor o dolandırıcılar.

Fransızların Afrikayla organik bir bagları var, bayılıyorlar tatillerde Afrika'ya gitsinler bir de tabii TV'de bol bol Afrika üzerine tartışma programları olsun ya da belgeseller ya da araştırmacı gazetecilik örnekleri. Geçenlerde yine 100 bininci kez Nijerya'da başlayıp tüm Afrika'ya yayılan internet dolandırıcılığı programı vardı. Baştan söyliyim sondan söyliyeceğimi, hiç öyle cık cık cık masum insanların paralarını alıyolar olur mu ama ne ayıp falan diyecek değilim. Sen karşına çıkan ilk maile inan "yok efendim devrik Burkina Faso kralının kızıyım dünyalar kadar param var ama gel gör ki zalim hükümet Avrupa'daki parama ulaşmamı engelliyor sen bana şu kadar para gönderirsen ben de işte o parayla Avrupa'ya gidicem sonra da benim paraları kırışırız hadi be hacı", gözün dönsün, Burkina Faso neresidir devrik kralı harbiden var mıdır haberin olmasın, "paraaaaa" diye çal çırp çocuğun süt parasını denkleştir emekli ikramiyesi falan kalmasın sonra da bekle ki para gelsin, geleceğine daha çok para istesin öbür taraf sen git bankadan kredi çek, -hala- işkillenme, tüm parayı kaybet sonra da "devlet bana yardımcı olsun ben dolandırıldım" diye ağla (evet başın yanınca devletin seni nüfusuna alması talebi sadece Türk isi değil Fransızlar da aynı kafada). Oglum devletin sana yapacagı en hayırlı yardım cezai ehliyeti yoktur kararı çıkarmak olur.

Neyse yine Fransız kanallarından biri bu en sevdigi konuda Fransız saftirikleri uyarıyordu. Derken araştırmacı gazetecilik isini Saadettin Teksoy ekolüne bağladılar ve bir "embedded journalism" örnegi olarak Abidjan'a gittiler, Fildişi Sahili polisi ile ortak operasyon yapmaya. Burda tabii dıntırırıntırıdıntıRıTııııırrr (aklıma kara şimsek müzigi geldi siz de onu fon müzigi olarak kullanabilirsiniz mesela) tempolu müzik giriyor, Afrika'nın tozlu yollarında cırt cırrrrt tekerlek sesleriyle acaip lüks CSI Miami hummerları ilerliyor. Yalnız problem su ki ani bir polis baskını yapacaksan o hummerlarda isin ne.
Afrika'da yol yol degil ki hızlıca git ki adamları suç üstünde basasın, esek kadar hummerlar yollardaki çukurlardan kaçmaya çalısıyor ama yollara sıgamadıkları için kaçamıyor, sonra zaten yolların üstü pazar yeri hummerların önünde tavuklar kosuyor, arkadasından da tavukların sahipleri trafik zaten sıkısmıs hummerın soförü yoldan hindistan cevizi alıyor trafigin açılmasını beklerken falan. Bir de yani ülkedeki arabaların %80'i Avrupa'da hurdaya çıkmıs arabalar. Bunları akıllı bir Lübnanlı topluyor gelip orada satıyor hatta kimisinin plakası bile hala ZH 021379 falan. O kadar umurları degil yani plaka bile degismemis. Simdi sen bu hurda trafigine hummerlarla gir sonra da polisten ani sok baskın bekle. Polis bu tantanayla (hummerın arkasına asılmıs veletler falan cümbür cemaat) baskın yapılacak internet cafeye gelince ortalıkta bir kisi bile yok tabii. Anca 2 tane bebe buluyorlar internet karsısında counter strike falan oynayan.

Ama yani koskoca embedded journalistleri elleri bos gönderecek halleri yok ya hemen herseyden habersiz pazarda tezgahında ananas satan 3-5 hırpani kılıklı pazarcıyı yakalıyorlar vay efendim biz gelince pazarcı kılıgına girdiler aslında bunlar internet dolandırıcısı diye. Adam imza atamıyor be parmak basıyor nasıl uluslararası dolandırıcılık sebekesinin en aranılan üyesi olsun.

Fakat açık bilgisayarlardan birinde harbiden Fransız bir kadına gönderilmek üzere hazır olan bir mail buluyorlar. Iste vay efendim ben çok zenginim de Fransa'ya gelip seninle evlenicem çünkü maillerinden sana çok asık oldum sonra da seni alıp Barbados'a gidicez benim orda özel adam var ömür boyu mutluluk ve zenginlik içinde yasıycaz gibi bir mail. CSI Abidjan'ın Horatio'dan bile donanımlın cool analistleri kadının telini buldu mail zincirinde falan hemen sorumluluk sahibi polisler olarak aradılar hanımefendi burası Abidjan Emniyeti bla bla bla diye. Ama arayan poliscigin aksanı öyle koyuydu ki kadın telefon sakası zannetti güldü iyi mi? Polis iyi niyetle 3 kere daha aradı ama kadın bildigin inanmadı, arkadasları arıyıp isletiyor diye "ülen Moris beni mi işletiyorsunuz yer miyim ben" falan dedi. Müstahak işte böylelerini bırakıcaksın alsınlar altlarındaki dona kadar.

Neyse ama benim eski hemşehriler de yaratıcılıkta sınır tanımıyor ve de geçen zaman içinde teknolocik bilgileri çok gelişti. Bir dergide haberi vardı bugünlerde insanların mail hesaplarını hackleyip o mailden düzenli yazıştıkları arkadaşlarına "elim biraz sıkışık bana biraz borç gönderir misin" yazıyorlarmış bir sürü insan da telefonla teyit etmeden göndermiş paraları. Haberiniz olsun yani aman diyim haritada yerini bilmediginiz ülkelerin devrik krallarının kızlarına para falan göndermeyin. Kral kızı degil onlar hatta muhtemelen kadın bile değiller. Ben söyliyim de nolur nolmaz.

No comments:

Post a Comment