4.12.11

I Love Gambiya

"D" sürpriz tatil hazırlamaya bayılır. Ben de tembel bir insan kişisi olarak sürpriz tatillere gitmeye bayılırım. Yalnız sürpriz tatil deyince konu yine neye bağlanıyor? Vize ve pasaport konusuna (en sevdiğimiz konu başlıkları no.1)

Bu seneye kadar sürpriz yapacağı tatil havalı bir yerde olursa oraya benim için vize lazimdi tabii. Bu durumda "sana bir sürpriz hazırlıyorum onun için bir koşu Endonezya konsolosluğuna gidip vize alır mısın bir zahmet" demek sürpriz tatilin ruhuna uymuyor haliyle.
Ayrica da Endonezya'dan da vize lazım ya kardeşim ayıp yani artık diye artistlik yapardım buradan ama zamanında homurdana homurdana kuyruğumu kıstırıp gidip vizemi almışlığım vardır oradan da.

Bizim pasaporta vize gerekmeyen bir yere gitmeye kalkarsak da şey yani nasıl desem terbiyesizlik de yapmak istemiyorum herkesin ülkesi kendine güzel tabii de ne bileyim aralarında elle tutulur tatil ülkesi de pek az be dostum.

Biz Afrika'da yaşarken "D" ile eşit şartlardaydık. Aslanım Afrika ülkeleri herkesden vize istediği için ailenin vize kuyruğunda boynu bükük onuru kırılan tek elemanı ben değildim. Hatta fazlam vardı eksiğim yoktu. Örneğin Gambiya'ya vizesiz girebiliyordum, "D" giremiyordu. Onun için ben her fırsatta " bi Gambiya mi yapsak" diye fikir atardım. Gambiya'nin kalbimde ayri bir yeri vardır gitmesem de görmesem de. I love Gambiya. Bir nevi kötü gün dostu.

Hoş Afrika'da vize konusunda kafalar biraz karışıktı. Bir defasında Gana'ya ikimizin de pasaportunda aynı oturma izniyle giriş yaparken, aynı memur benim pasaportu damgaladı geçirdi, hemen ardımdan gelen "D"yi ise "bu oturma izni tek girisli giremezsiniz" diye uçağa geri göndermeye kalktı. I love pasaport polisleri. Yalnız tek girisli oturma izni ne demekse? Ülkeye yerlesip bir daha öldüm billah çıkmayacaksın zaar. "D" 100 dolarlik fix "ceza görünümlü hallederiz fonu"nu ödedi de sınırdışı olmaktam kurtuldu. Hoş şimdi düşününce bu hikayede de kabak yine bana bavulların peşinden tek başıma koşmak suretiyle patlamıştı. Bavulların peşinden koşmak gerekiyordu evet çünkü 4 yıl boyunca çözemedigimiz bir sistemle görevliler bantta dönen bavulların bir kısmını rasgele indirip alanın bir ucuna yığıyorlardı ve bu yığma işlemi bant döndükçe devam ettiği için her dönüste bant ve dünyanin öbür ucundaki bavul yığını arasında koşmanız gerekiyordu ve klimalar çalışmıyordu evet.

Halbuki Gambiya'ya gitsek fena mı olurdu?

Bir defasında da Senegal'de yaşarken Papua Yeni Gineli bir arkadaşım Papua Yeni Gine'ye gitmek için havaalanındayken pasaport polisi Papua Yeni Gine vizesi olmadığı için kızın uçağa binmesine izin vermemisti. Kız "ama ben Papua Yeni Gine vatandaşıyım pasaportum Papua Yeni Gine pasaportu vizeye ihtiyacim yok ki kendi ülkem orası" diye her türlü argümanı denese de polis inatla "ama vizen yok gidemezsin" diyordu.

Ahhhh Gambiya ahhhh!

Neyse lafı uzattım yine Berki Bey kızacak. Zaten sabah azar işittim tembelmişim, ne zamandır bloğa yazmamışım vır vır vır. Bu kadar lafı şunun için yazdım; bu senenin sürpriz planını yaptık döndük. Üstelik artık canavar gibi kan kırmızısı pasaportum olduğu için vize kuyruğu falan beklemeden. şok! şok! şok! Yoksa yoksa Gambiya'ya mi gitmiştik? Cevabı ve daha fazlası yarın burada...

NOT: o değil de benim vize sorunsalım ortadan kalkmışken bu "D" beni Gambiya'ya götürürse elimde kalır biliyorsunuz di mi? Ama yine de i love Gambiya yani.

2 comments:

  1. Takip ediliyorsunuz (hem de büyük bir zevkle), haberiniz olsun...
    Sevi

    ReplyDelete
  2. Tesekkur ederim Sevi, cok cok cok tesekkur ederim :)

    ReplyDelete