Afrika'da dügünleri mi daha çok seviyorsunuz yoksa cenazeleri mi dediginiz zaman cenazeleri daha çok severiz diyorlar. Cünkü daha çok yemek var, daha çok müzik ve eglence var! Dogru söylüyorum.
Cünkü Afrika dügünleri çogu zaman bitmek bilmeyen kilise seremonileri. 2 tanesine katıldım inanın bana uzuyor da uzuyor. Üstelik gözler de gündüz feneri gibi parlayan, tavuk poposuna benzeyen beyaz derisi günesten kızarmıs, afrikalılara çok yakısan rengarenk kıyafetler içinde "loser" bir palyaçoya benzeyen beyaz adamın üstünde oldugu için törenin duygusallıgına kendini kaptırmıs da gözlerini kapatmıs numarası da sökmez söylemedi demeyin. O renkli kıyafetler Afrikalılara çok yakısıyor, hakikaten nefis tasıyorlar üzerlerinde. özellikle dügünlerde tüm davetliler çok sık, çok güzel. Bizi de maymuna çeviriyor. Giymeyin sakın valla bak.
Klasik bir Afrika dügünü için davetiyeyle beraber bir de zaman akısı geliyor elinize ki zamanında bu organizasyon PR islerine bulasmıs biri olarak derim ki ben böyle dakika dakika akıs görmedim ömrümde. Tam olarak hangi dakikada hangi poz fotonun çekilecegi ve o fotoda kimlerin yer alacagı bile yazılı. Normal günlerde "geldigim zaman gelicem" saat birimine göre çalısan Afrikalıların dügünlerde dakik isviçreli halkına dönüsmesi evrenin sırlarından biri olmalı.
Hani Türkiye'yi merak eden yabancılar Türk dügünü deyince Fadime'nin Dügünü falan gibi birseyler bekliyorlar bizi de sinir ediyorlar. Afrika'dan da öyle köyün ortasına bambudan etek giydim, büyük kazanlarda sabah ellerimle vurdugum hipopotamı kaynattım falan gibi birseyler beklemeyin. Varsa da o kadar iç çembere girememisiz demektir çünkü ben görmedim. Her 2 dügünde de ruhumu duvardan duvara vuracak uzunluktaki kilise saatleri dısında ardından sık bir yemek ve bol dans vardı. Ama o Afrika dansları ah o Afrika dansları iste o bambaska birsey! Geçen yazıda "D"ye itinayla çamur atmıs ve kibarca "kalas" demistim ya iste Afrikalıların yanında ben de ancak dingili yerinden çıkmıs kamyon lastigine benziyorum. Her bir tarafı oynuyor ama her an ëli ayagı birbirine karısıp kendine ve çevreye zarar verebilir!
Afrikalıların yasları ne olursa olsun kıvraklıkları, müzik uyumları ve 60+'ların bile dogru müzik çaldıgında akrobatlarla yarısan figürleri de evrenin bu yazıdaki diger sırrı! Sen seyrederken tıknefes kalıyorsun teyzeler yerden 80 cm zıplayıp aynı anda kalça sallayıp kolları da 2 farklı yöne döndürebiliyor. Fiziksel koordinasyon artı kondisyon almıs basını gitmis. Senegal'de Gore adasında dolasırken küçük bir pazara denk gelmistik. O arada sokakta çocuklar darbuka gibi bir alet çalmaya basladılar, pazarcı 2 teyze -ki agızlarında dis yok, saçlar agarmıs falan- islerini bırakıp karsılıklı atısır gibi bir dans etmeye basladı ki yemin ederim Tolga Han yıllarca Türkiye'de dans isinden ekmek yedi ya atsın kendini okyanus sularına yani. Ki Tolga Han da kim Beyonce atsın kendini be!
Fekat dügünlerden birinde bir detay vardı ki sok sok sooook. Benim spor hocam -ki dünya güzeli ve de tas gibi bir kızdır- evlendi. Nikahında rahip "tek esli kalmak mı, çok esli olmak mı istiyorsunuz" dedi. Tabii biz ve diger tavuk poposu derililer "nasıl ya? saka mı? ne demek bu?" diye uguldadık yerimizde. Su demekmis. Eger erkek dügün sırasında tek esli kalmak sartını seçer ama sonra bir baska es daha alırsa ilk karısı ümügünü sıkar, paralarını çatır çatır alır, dünyaya dogduguna pisman edermis adam da itiraz edemezmis. Ama nikah sırasında adamın çok esliligi seçme sansı varmıs ve bu durumda da ileriki yılarda kadı birsey diyemezmis. Genelde bu opsiyon geçerli özellikle zengin olmayanlarda. Ama spor hocam kaslı-kuvvetli bir insan ve kocası da Ingiliz, tereddüt bile etmedi saniye beklemedi tek esliligi seçmek için. Hemen gaza gelip gidip Gana'da evlenmeyin tabii oturun oturdugunuz yerde.
Next in Extra Baggage önümüzdeki günlerde ben totomu kaldırıp yine yazdıgımda: Afrika'da cenazeler
 |
| Bu evlenenler D'nin is arkadaslariydi |
No comments:
Post a Comment