 |
| görsel www.photographers-resource.co.uk/symbols/cc |
Demiştim ya Afrika'da düğünler mi cenazeler mi derseniz çoğunluk cenazeleri tercih ediyor çünkü cenazelerde hem daha çok yemek hem daha çok eğlence oluyor ve hiçbir masraftan kaçınılmıyor. Tabii bu paralar denkleştirilene kadar cenazelerin aylarca beklediği oluyor. Nerede nasıl bekliyor cenazeler diye sormayın ben Afrika'da yaşarken kendi adıma herşeyi bilmemenin hayatımı kolaylaştıracağını düşündüm şahsen. Bizim sitenin dünya tatlısı güvenlikçisi Mr.Antwi mesela 1 sene boyunca annesinin cenazesi için bütün maaşlarını biriktirdi.
Bir de aslında sosyal dayanışma da var, herkes birbirinin cenazesine fon sağlamada yardımcı oluyor çünkü evlenmeyebilirsin, çocuk sahibi olmayabilirsin hatta hastalanmayabilirsin ama her evden illa bir cenaze çıkacak dolayısıyla yatırımın illa geri dönüşü olacak. Hatta is yerinden bir arkadaşımız bu mantık yüzünden tedavisi için para gereken insanların eş dosttan para alamadığını söylemişti çünkü iyilessen de iyilesmesen de o paranın geri dönüsü zor.
Gana'da cenazeleri ilginç yapan bazı gelenekler var. Mesela cenaze renkleri kırmızı, siyah ve beyaz ama siyah giymek için ölenin yaşlı olması gerekiyor. Bir de zengin birinin cenazesi için aile cenaze kıyafetleri için bir kumas seçiyor, hatta bazı kumaslara ölenin resmi basılmış oluyor ve herkes o kumaslardan yapılmış kıyafetler giyiyor. Bir de Gana'da istediğiniz şekilde bir tabut içinde gömülebiliyorsunuz. Isterseniz yarış arabası, cola şişesi, bira şişesi, herhangi bir hayvan, meyve şeklinde tabut seçebiliyorsunuz. Accra'da deniz kenarındaki yol bu tabutların sergilendiği atölyelerle dolu. Ben muhtemelen topuklu ayakkabı içinde gömülürdüm, kendim seçmesem bile "D" beni öyle gömerdi eminim evdeki ayakkabı sayısıyla doğrudan orantılı olarak.
Tabii ki katılması en istenilen organizasyon değil ama böyle apayrı bir kültürü öğrenirken insan merak da ediyor hani. Ben Gana'da sadece bir cenazeye katıldım. Bizim cingöz şoförümüz Alfred'in babası vefat etmişti, bizim aileyi temsilen benim gitmem gerekti. Zaten Alfred de bana "mommy" der durur.
Cenaze programı gelince farkettim ki 3 gün 3 gece sürecek organizasyonun bir noktasında vefat eden kisiyle aynı odada 1 geceyi geçirme kısmı da var dedim ki Alfred beni yeni başlayanlar için hızlandırılmış tören kısmına dahil et nolursun.
Uzun pazarlıklar sonunda sadece en son gün yapılacak törene dahil oldum. Mümkün olduğunca uygun giyinip törene gittim ki tabii ki tek beyaz benim ve herkes işi gücü bıraktı, kameraman bile sadece beni yakın plan çekiyor töreni bırakmış törenin ahengini bozdum tabii bir güzel. Neyse sonra sayılarını hala tam bilemediğim eşlerin arasına protokole zorla oturtuldum ve bir noktada sıvışarak kaçma planlarım alt üst oldu.
Afrikalılara mikrofon ver ve günün geri kalan kısmını unut, saatlerce konusma/dua dinledikten sonra bir an günesten bayılır gibiyken parayla tutulan profesyonel ağlayıcı kadınlar kendilerini yerden yere atarak üstlerini paralamaya ve ağlamaya başladılar ve cenaze arkası kortej zamanı geldi. Bu noktada planım hazırdı. Hemen bizim ailenin bağış zarfını Alfred'e uzattım ve kortejin yola yakın tarafında yer tutmaya çalıştım ki arabayla bizi takip eden Isaac kimseler bakmadan arabanın kapısını açsın ve bir bond operasyonuyla kaçayım.
Tabii ki planım böyle yürümedi, kortejin tam ortasında sayısını bilemediğim dul eşlerin kolunda, kamera da burnumda bayağı bir yürüdüm zaten tören bittiğinde ben de artık beyaz değil daha çok kızılderiliydim.
NOT:Bu arada şimdi aklıma geldi kuma meraklısı evlilik danışmanı hanım mesela Afrika'ya yerlessin bizi rahat bıraksın nasıl olur?
 |
| tabut örnekleri. görsel www.ghanaweb.com |
No comments:
Post a Comment