2.4.12

Mahallemizi Tanıyalım

bizim mahalle

Paris'te oturduğumuz mahalleden Türk dizi endüstrisine acaip malzeme çıkar. Afrika'nın yüksek duvarlı, korumalı sitelerinden sonra ne mutluluk bilemezsiniz. Herkes herkesi tanıyor. Hem de ismen. Pastanenin sahibi her sabah alacaklarımızı daha biz gelmeden hazır ediyor, kuru temizlemeci birkaç gün görünmezsek endişeleniyor, bistronun sahibi "siz onu sevmezsiniz bunu yiyin" diye yemek öneriyor, D çöpü çıkarırken bazen bistronun sahibiyle birer bira içiyor, kuaför "saçının kesim zamanı geldi" diye karşı kaldırımdan sesleniyor, 1.kattaki yaşlıca madam "bugün jogginge çıkmayın lütfen hava çok sıcak olacakmış" diye uyarıyor, spor salonundaki hocamız pastaneden aldıklarımızı dakika dakika görüyor (bu dandik bir durum tabii)

Tipik bir Paris mahallesinin olmazsa olmazı 2 de içkicimiz var mesela, parkın tam köşesini mesken tutmuş. Onlar oradayken pek rahat uyuyoruz. Şöyle ki bizim içkiciler sabaha kadar alem, şarkı, gelsin şarap, gitsin şarap (Fransa'dayız tabii ki içkiciler de güzel bordeaux'dan başka birşey içmeyecek). Sesleri biraz bet ama onlar oradayken hırsız falan giremez binaya. Bütün gece içtikleri için bütün gün uyuyorlar, eh gündüzleri onlar uyurken güvenlikleri de bizden sorulur tabii.

Bunları şunun için anlatıyorum; mahallemizin bir de yarım akıllısı var. Her sabah gelip marketin önüne portatif kamp sandalyesini kuruyor. Mahalledeki herkesi tanıyor. Geçenlere "evet bakayım sen geç sen burdansın, sen dur seni tanımıyorum para ver, sen dün vermiştin bugün vermesen de olur, dostum sen 1 haftadır para vermedin elini cebine atsan diyorum, sen verme senin paran yok gibi, sen dur 2 lafın belini bükelim" diye kişiye özel laf atıyor. Tabii ki ara ara o uygun gördükçe parasını veriyoruz. Bizim portatif sandalyeli deli dumrul bütün kış yerinde yoktu. Onun yerinde bir evsiz oturdu aylardır. Aylar sonra bugün ilk defa gördüm. Hemen selamlaştık tabii. Dedim neredesiniz aylardır? Havalar ısınana kadar yerimi o evsize devretmiştim artık bahar geldiği için yeniden yerime yerleştim ama akşamları uyumaya gelebilir o yine de buraya dedi.Sonra da hadi bugün para verme sen ilk gün herkese geçiş bedava benden dedi. Nasıl ama? Almanya'dan oğlum geliyor çık formulü cadde üstü nokta devir teslimi. Ben bu Paris'i ve çok renkli Parizyenleri seviyorum.

No comments:

Post a Comment