Yaz gelince Paris'te:
- Havalar insanı maymun eder. Birgün 37° olan hava ertesi gün 17° ye düşer, kışın hastalanmadıysanız yazın yorgan döşek yatarsınız
- Parisli kalmaz! Hepsi pılıyı pırtıyı toplar güneye göç eder (bkz 1. madde)
- haliyle Parislilerin tüylerini diken diken eden Ingilizce 2 ay boyunca şehrin resmi dili olur
- kendilerini rafine bulmadıkları için Fransızlardan çok çekinen Amerikalılar doğtu mu yiyorum doğru mu giyinmişim diye etrafı kolaçan etmekten kafelerin tadını çıkaramaz.
- herkes tatildedir. Evet Fransızların 7 hafta yıllık izni vardır. Ölseniz evde kokar kalırsınız cenazeni kaldıracak kimse kalmaz şehirde
- Paris plajı açılır. Yollar trafiğe kapanır, kumlar dökülür, şezlonglar konur, çok da güzel olur. Bir ağaç gölgesinde uzanır biranızı içer kitabınızı okursunuz.
- Güneş başını gösterir göstermez herkes mayolarını giyer parklarda bahçelerde güneşlenmeye çıkar. Kimse kimseye bakmaz (tabii ki biz Türkler hariç, biz bakarız bkz. bu maddenin yazarı)
- Sokak kafeleri ve restoranlar gece geç saatlere kadar dolar taşar. Cünkü hava ancak 22:30'da kararır
- Herkes tatil havasında olduğu için sabahları işe de geç gidilir güzel güzel uyursunuz.
- toplu taşıma araçlarında sıcaktan nefes alamazsınız çünkü hiçbiryerde olmadığı gibi orada da klima yoktur (hatta bazı sinemalarda da klima yoktur) ama merak ettiğiniz sorunun cevabı geliyor: hayır ter kokmaz
Uzun lafın kısası yaz gelince Paris güzeldir. Zaten "ville lumière" her mevsim güzeldir.
No comments:
Post a Comment