29.3.20

Karantina Diyaloglari



- çok acil, yardımına ihtiyacım var. Beyazlar hakkında

- Biraz daha sabredemez misin?

- Yok bekleyebilecek gibi değilim

- Yapma ya, bu sefer çabuk olmuş

- Bilmiyorum ki, kapalı kaldık falan diye mi acaba. Neyse, nasıl yaparız?

- Bu hafta birkaç müşterime çözüm buldum. Benden haber bekle

- Tamam, değiş tokuşu nasıl yapacağız?

- Ben hazırlayıp posta kutuna bırakacağım. Her zamankinden di mi?

- Evet evet, her zamankinden. Parası?

- Sen de onu posta kutuna bırak. Birbirimizi görmeden değiş tokuşu yapmış oluruz.

- Parası da her zamanki gibi mi?

- Malzemeye göre parasını söyleyeceğim, benden haber bekle


Her ne kadar “malları görelim”, “önce biz paraları görelim” diyaloglu, 3. sınıf bir mafya filmine benzese de SAÇ BOYAMDAN bahsettiğimiz bu görüşme tamamen gerçek olaylardan esinlenmiş olup diyaloğun gidişi kurgusal nedenlerle modifiye edilmiş olabilir. “Yaban ellerde” saçlarıma gözü gibi bakan sevgili kuaförüm Orhan, hayatımızı kolaylaştırmak için bu çözümü bulmuş ve dertler check list’inden bir derdimizi eksiltmiştir.

Bilim ve tıp “pistten çocukları alalım” anonsu yaparak bize ayak altında gezinmememizi söyledi. Ölene kadar bilimciyim. Ne derlerse o. Keşke aşı geliştirmeye katkım olsaydı tabii, onu tercih ederdim ama pistten çekildim evde kendi kendime saçlarımı boyayacağım. Şimdilik elimden evde saçma sapan hareketler yapıp sakatlanmamak, durduk yere hastalanmamaya dikkat etmek dışında bir şey gelmediğine göre... işte öyle.

Bu işten hep beraber sağlıkla ve (umarım) rengini bozmadığımız ışıltılı saçlarla çıkacağız. 

PS: Kakülleri kendi kendine kesme NOKTASINDA sıkıntı yaşanabilir. 

PS2: Bir de biliminsanları çok özledlğimiz insanlar olması konusuna çözüm getirebilirlerse çok makbule geçecek. Hepsine tek tek hürmetler