23.5.13

Mösyö Lafont ve Mahallenin Direnişçileri Hitler ve Stalin'e Karşı






“Çabuk olun, acele etmeliyiz, Hitler ve Stalin beraber Paris’i ele geçirmeye geliyor, hemen direniş hareketi başlatmalıyız. Bizi kurtarsa kurtarsa General De Gaule kurtarır” diye bağırarak daldı kuaförden içeri.

Cezayirli kuaförüm Fida ve ben boş boş baktık suratına. “Vanessa, Mösyö Lafont’un eşini ara lütfen” diye seslendi içeriye Fida. Sonra da “gelin mösyö Lafont siz şimdi şöyle oturun, bir bardak çay içedurun, ben de işimi bitireyim Paris’i kurtarırız” dedi. “Tamam ama acele edin, hemen direnişe adam toplamamız lazım” dedi Mösyö Lafont ve çayını yudumlamaya başladı. 

Bu defa hazırlıklıydım. Ama Mösyö Lafont kuaföre ilk böyle daldığında inanmıştım. Sonra çok yavaş konuştuğu için anlamamıştım aslında diye kıvırdım, size atacak değilim. Ama inanmıştım. Çünkü ilkinde, yine Fida benim saçımı keserken Mösyö Lafont kuaföre girmiş ve hemen bana manikür yapmanız lazım, yarın çok önemli bir törende bana madalya takacaklar, üstün hizmet madalyası, onun için ellerim bakımlı olmalı demişti. Fida yine çay ısmarlamış, Melanie ise eşi gelip de yaşlı mösyöyü alana kadar eline manikür yapmıştı.

Mahallenin en eskilerinden yaşlı çift neredeyse 70 yıldır burada oturuyormuş. Mösyö Lafont 90’ı geçmiş, karısı da 90’a yakın olmalı. Her ikisi de diş hekimiymiş ve muayenehaneleri de aynı apartmanda olduğu için herkes onları iyi tanıyor. Tek oğulları yıllar önce Amerika’ya yerleşmiş. Mösyö Lafont’un kafası son yıllarda karışmış. Kimseye zararı yok da işte böyle arada bir direnişe adam toplamak için bütün esnafı ayaklandırıyor. Bir defasında ne yaptılarsa dinlememiş ve yaşlı eşinin olay yerine ulaşması da zaman aldığı için kuaför, yanındaki pastane, karşıdaki eczane, köşedeki bistronun sahipleri ellerine şemsiyelerini alıp direniş kuvveti oluşturmuşlar.

İkinci gördüğümde ise Fida’ya gelip, “Cezayir Fransa’yı işgal etti, hepimizi kıtır kıtır kesecekler, sizin de hemen kendinizi kurtarmanız lazım, ben İsviçre sınırından rahatça geçmemizi sağlayacak sahte evrakları hallediyorum, beni bekleyin ama dikkatli olun” demişti. Cezayirli olan Fida da yine Mösyö Lafont’a çay ikram etmiş ve “evraklar hazır olana kadar burada bekleyebilirsiniz, sonra müşterileri de alır İsviçre sınırından geçeriz” demişti. Çayını içerken Mösyö Lafont uyuklamaya başlamış biz de böylece uzun bir yolculuğa çıkmaktan kurtulmuştuk.

Mösyö Lafont harekat merkezi olarak neden her defasında kuaförü seçiyor bilmiyorum. Ama aranızda Paris’i işgal etmeyi düşünen varsa tekrar düşünsün, Mösyö Lafont ve direniş taburu 12.bölgeyi savunmak üzere şemsiyeleriyle hazır bekliyor.